FÎHİ MÂ FÎH'TEKİ HADÎS-İ ŞERİFLER
Hz. Mevlânâ'nın Fîhi Mâ Fîh adlı eseri içinde, Peygamber Efendimizin şu sözleri bulunmaktadır:
“Âlimlerin kötüsü, emirleri (yöneticilerini, makam ve mevki sahiplerini, menfaat temin etmek için) ziyaret edendir. Yöneticilerin hayırlısı ise âlimleri (istişare etmek, nasihatlerini dinlemek için) ziyaret edendir. Fakirin kapısına kadar gelen (onun ihtiyacıyla ilgilenen) yönetici ne güzel yöneticidir. Yöneticilerin kapısına kadar gelen (ona yalvarıp dilenen) fakir ise ne fena fakirdir.”[1]
“(Allah’ım!) Bana eşyayı olduğu gibi göster.”[2]“Allah, zalimlere yardım eden kimseye o zalimi musallat eder.”[3]
“Ölmeden önce ölünüz.”[4]
“(Sabah kılınacak) iki rekât namaz, dünyadan ve dünyadakilerden hayırlıdır.”[5]
“Mümin, müminin aynasıdır.”[6]
Kudsî bir hadîse göre Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “(Ey habibim Muhammed!) Sen olmasaydın, sen olmasaydın felekleri (gökleri) yaratmazdım.”[7]
“Dünya, âhiretin tarlasıdır.”[8]
Kudsî bir hadîse göre Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Ben kulumun zannının indindeyim (Kulum beni nasıl sanırsa öyleyim).”[9]
“Müftüler sana fetva verseler bile sen asıl fetvayı kalbinden al.”[10]
Peygamber Efendimiz, ashabı ile birlikte bir muharebeden dönüşlerinde buyurdu ki: “Biz, küçük cihattan büyük cihada (nefsin kötü arzularıyla cihada) döndük.”[11]
“Gece uzundur; onu uykunla kısaltma. Gündüz ışıktır, aydınlıktır, onu günahlarınla karartma.”[12]
“İslâmiyet’te ruhbaniyet yoktur; cemaat rahmettir.”[13]
“Hikmeti ehli olmayana vermeyin. Bunu yaparsanız o hikmete zulmetmiş olursunuz. Onu ehlinden de men etmeyin, esirgemeyin. Çünkü o zaman da ehline zulmetmiş olursunuz.”[14]
“Kimin aklı şehvetine galipse, o, meleklerden daha üstündür. Kimin de şehveti aklına galipse, o, hayvanlardan daha aşağıdır.”[15]
Kudsî bir hadîse göre Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Ben gizli bir hazine idim; bilinip tanınmayı sevdim-istedim(mahlûkatı yarattım).”[16]