Üyelik Girişi
BÖLÜMLER
Site Haritası

İSLAM'DA SEVMEK HUSUSUNDA

TEMEL YAKLAŞIMLAR

 

1- Kadındaki cazibeyi ve bir erkeğin bir kadını sevebilmesini, insanoğlunun ve hayatın doğasına yerleştiren Allah’tır. Bir insanı sevmek doğaldır/fıtridir, ama bu, insan ruhunu yeterince tatmin etmez. Ruh için asıl gaye, ancak Allah sevgisidir. Nitekim Yüce Allah, Kur’ân’da şöyle bildirmiştir: “Kadınlara, ... yönelik dünyevi zevkler insanlar için çekici kılınmıştır. Bütün bu zevkler bu dünya hayatında tadılabilir, ama hedeflerin en güzeli Allah katında olanıdır.” (3/Âl-i İmran, 14) Hz. Peygamber (sas) de şöyle demiştir: Bana dünyanızdan kadın ve güzel koku sevdirildi. Gözümün nuru ise namazda kılındı.”[1]

2- Sevgiler temelde şu iki gruba ayırılabilir: a) Allah’ı sevmek, Allah’ın sevdiklerini sevmek, Allah için ve Allah’tan dolayı sevmek, b) Başka bir şeyi Allah’ı sever gibi sevmek, Allah’tan daha çok sevmek.

3- İslam dini, tevhid (Allah’ın birliği) esasına dayanan bir dindir. Allah’a hiçbir konuda, hiçbir şey ortak ve eş kabul edilmez. Bu prensip, sevgide de öncelikle geçerlidir. En üstün ve ortak tanımayan sevgiye layık olan Allah’tır. O’nun sevgisi ile başka sevgilerin aynı ölçüde ve bir kalpte birleşmesi mümkün görülmemiştir.[2] “Allah, bir adamın göğsünde iki kalp yaratmamıştır.” (Kur’an, Ahzab suresi, 4) Dolayısıyla insanın kalbindeki en yüce/üstün sevgi, Allah sevgisi olmalıdır.

4- Bir başka varlığı aşırı derece sevmek, Allah’ı sever gibi sevmek, Allah’ı unutturacak, geri plana düşürecek etkide bir başka sevgi, kişiyi şirke düşürür. Yüce Allah, müşrik insanlardaki bu olumsuz özelliğe; müminlerin ise çok güçlü Allah sevgisine sahip olduklarına şöyle dikkat çekmektedir: “İnsanlardan öyleleri vardır ki Allah’tan başkalarını Allah’a denk tutarlar. Onları, Allah’ı sever gibi severler. Müminlerin Allah’a olan sevgileri ise daha güçlüdür. Zulmedenler azabı gördükleri zaman, bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve hakikaten Allah’ın azabı şiddetli olduğunu anlayacaklarını keşke bilselerdi.” (Kur’an, Bakara suresi, 165)

5- Sevgili kadın veya erkek eğer Allah’a inanmıyor, inkâr ediyor veya Allah’tan başka bir varlığa tanrısal nitelikler yakıştırıyorsa, yani müşrik ise, mümin bir insan onu sevgili kabul etse de onunla kesinlikle evlenemez. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Müşrik kadınları, iman edinceye kadar nikâhlamayın. İman eden bir cariye, hoşunuza gitse de müşrik bir kadından daha hayırlıdır. Müşrik erkekleri de iman edinceye kadar nikâhlamayın. İman eden bir köle, hoşunuza gitse de müşrik bir erkekten daha hayırlıdır.” (2/Bakara, 221)

6- Bir kişinin kalbinde Allah sevgisinin mi, yoksa bir başkasına yönelik sevgisinin mi daha güçlü olduğunu anlamak için, kimi memnun etme kaygısının kalbinde hâkim olduğuna, sevdiğini memnun etmek için Allah’ın emir ve yasaklarını hiçe sayıp saymadığına bakmak gerekir.[3]

7- Allah’ı sevdiğini iddia edenler için Yüce Allah, Hz. Peygamber’ine şöyle buyurmaktadır: “(Ey elçim Muhammed!) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Kur’an, Âl-i İmrân sûresi, 31) Dolayısıyla, Allah’ı sevmenin delili ve Allah’ın sevgisini kazanmanın yolu, Hz. Muhammed’e (sas) uymaktan geçektedir.

8- Allah’ın emrettiği, hoş gördüğü ve yasak kılmadığı sevgiler meşrudur. Allah’ı daha çok sevmek şartıyla, başkasını memnun etme uğruna O’nun emir ve yasaklarını çiğnememek şartıyla diğer (insan, mal/servet, makam vs.) sevgiler meşrudur. Bu tür sevgiler, “Allah’ın sevdiklerini sevmek” ve “Allah için sevmek” kapsamına girer. Yunus Emre bu hakikati, “Yaratılanı severiz, Yaratan’dan ötürü” sözüyle ifade etmiştir.

9- Bir erkekle kadın arasındaki sevginin, iffetin ve cinselliğin birbirlerini tüketmeden bir arada yaşayabilecekleri en güzel ve mükemmel imkân ‘evlilik’tir. Nitekim Hz. Peygamber (sas), “Birbirlerini sevenler için, nikâh/evlilik gibisi görülmedi.”[4] sözüyle, sevgililerin evlenmesini istemektedir.

10- Sevgililer için yakın bir zamanda evlilik görünmüyorsa, iffetlerini muhafaza etmelidirler. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Evlenme imkânı bulamayanlar, Allah, lûtfu ile kendilerini varlıklı kılıp evlenme imkânına kavuşturuncaya kadar iffetlerini korusunlar.” (Kur’an, Nur suresi, 33)

“Mümin erkekler/kadınlar gözlerinizi haramdan sakınsınlar, iffet ve namuslarını korusunlar.” (Kur’an, Nur suresi, 30, 31)

 “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (Kur’an, İsra suresi, 32) Ayette “zina etmeyin” denilmeyip de “zinaya yaklaşmayın” buyurulması ilgi çekicidir. Buna göre; yalnız zina değil, kişiyi zina etmeye sevk eden yollar da yasaklanmıştır. Esasen bir kere bu yollara tevessül edildikten, yani insanı zina etmeye zorlayan ve cinsi arzuları kabartan bir ortama girdikten sonra, artık, bu arzuların ağır baskısı karşısında iradenin gücü oldukça yetersiz kalır ve zinadan korunmak son derece güçleşir.[5]



[1] Nesâî, İşretu'n-Nisâ 1, hadis nu: 3939-3940; Ahmed, Müsned, III, 128, hadis nu: 12315-16. Hadis için bkz. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Tercümesi, c. 7, s. 516, hadis nu: 2137; c. 8, s. 223, hadis nu: 2327

[2] Raşit Küçük, Sevgi Medeniyeti, Ankara 1991, s. 61

[3] Bu hususta bkz. Kur’an, Tevbe suresi, 24

[4] Abdurrezzak, Musannef, c. 6, s. 168, hadis nu: 10319, 10377; İbn Ebî Şeybe, Musannef, c. 3, s. 454, hadis nu: 16147; İbn Mâce, Sünen, Nikâh 1, hadis nu: 1847; Ebû Ya’lâ, Müsned, c. 5, s. 132, hadis nu: 2747; Bezzar, Müsned, c. 11, s. 131-132, hadis nu: 4856-4857; Taberânî, el-Mu’cemu’l-evsât, c. 3, s. 282, hadis nu: 3153; Hâkim, Müstedrek, c. 2, s. 160, hadis nu: 2603

[5] Bu açıklama için bkz. Türkiye Diyanet Vakfı, Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Açıklamalı Meali, İsra suresi 32. ayet




0 Yorum - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam102
Toplam Ziyaret245615
Saat
Takvim
Hava Durumu
Hz. Mevlana'dan Sözler
HZ. MEVLÂNÂ'DAN SÖZLER
“Kibirlerinden “İnşâallah” (Allah dilerse) demediler; Allah da onlara beşerin aczini gösteriverdi.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 48)
*
“Dünyada iş
işten meydana gelir.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 76)
*
“Allah’tan edeble başarılı olmayı dileyelim. Edepsiz
Allah’ın lütfundan
yoksun kalmıştır.
Edepsiz
yalnızca kendisine
kötülük etmiş olmaz,
dört bir yanı
ateşe vermiş olur.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 77-78)
*
“Zekat verilmeyince
bulut ortaya çıkmaz
(yağmur yağmaz);
zinadan dolayı da
etrafa veba yayılır.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 88)
*
“Senin üzerine karanlıklardan ve gamdan yana ne gelirse, korkusuzluktan ve küstahlıktandır o.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 89)
 *
“Her odunun kokusu, dumanından belli olur.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 107)